4 Aralık 2010 Cumartesi

Şimdi İstanbul'da Olmak Vardı.

Bir şarkı vardı hani eskilerden...' Şimdi İstanbul'da olmak vardı anasını satayım' diye başlar ' püfür püfür bir vapurun yan tarafında ' diye devam eder . Vakti zamanında memleketinden uzaklara gitmek zorunda kalan insanların özlemini anlatırdı.
Şimdilerde eminim ki bu şarkıyı söyleyen iki kişi var çok çok uzaklarda.... Geçici bir süreliğine de gitmiş olsalar, orada gördüklerinden çok çok etkilenmiş de olsalar eminim ki dönüş yolunu iple çekiyorlar... Biri kara Afrikada (zanzibar-tanzanya-uganda-mısır) acaba gerçekten söylendiği kadar kara insanlar var mı diye merak edip bizzat yerinde görmek isteyen Arzucan , diğeri ise ' ay bana buralarda daral geldi , ben bir gidip jetlag olayım diye önce Kuzey Amerikaya (NY-Boston) giden oradan da buralara kadar gelmişken bir de Güney Amerika yapayım (Bolivya-Peru) diyen Beyocan.
Tam üç haftadır yollardalar. Gezdiler, gördüler,yürüdüler,dağa tırmandılar,aç kaldılar, mideleri bulandı, başları döndü,bir çok yeni insanla tanıştılar vs. vs . Biz de İstanbul'dan adım adım izledik onları bloglarından. http://arzuylabeyhan.blogspot.com/
Ama artık vakti geldi dönmelerinin. İstanbul onları geri çağırıyor umarsızca. Yine adım gibi eminim ki o kadar yer arasında İstanbul gibisine rastlamadılar. Özellikle Arzu :) Çünkü her ne kadar bazen üstümüze üstümüze gelse de burası memleket. Burada sevdikleri insanlar var. Burada onları özleyenler var. Burada hayalleri var. Burada geçmişleri ve gelecekleri var. Tekrar yollara düşebilmeleri için başlangıç noktasına dönüp soluklanmaları gerek.
Ve şarkı devam ediyor onlar için....
Köprüde balık ekmek yemek / Dolmuşa hadi gidelim demek/Ver elini yenikapı,bebek,tarabya/Şu anda oralarda olmak vardı anasını satayım/boğazda köhne bir iskelenin yamacında/tabakta kavun peynir kadehte buz gibi rakı/dilinde yarı acı yarı tatlı bir şarkı/şu anda İstanbulda olmak vardı......