Yapılan seyahatlerin vazgeçilmez unsurudur “nerede ne yenileceği”. Gezi öncesi yapılan
ön araştırmalarda, o yörenin lezzetlerinin hangi lokantalarda yenilmesi
gerekliliği mutlaka not edilir. Gezi zamanı kısıtlı ise normalde yenilen üç
öğün rahatlıkla beş öğüne çıkarılabilir. Aynı anda birçok lezzetin tadına
bakabilmek adına masadaki kişilerle yakınlık derecesi gözetmeksizin farklı yemek siparişi
verilerek, her tabaktan birer çatal almak suretiyle, bütün menüyü sipariş
etmek üzere anlaşmaya varılır. Masa tıka basa dolu da olsa mutlaka yan
masadakilere ne geldiği göz ucuyla gözetlenir ve ''ay şundan da mı isteseydik, nefis görünüyor'' diye iç
geçirilir.
Antep'e gidip de oranın lezzetlerini yerinde yeme arzusu ile yanıp
tutuşurken, elde olmayan teknik nedenler dolayısı ile bu dileğimizi bugüne kadar gerçekleştiremedik. Ne zaman
gerçekleştireceğimiz ise şimdilik bir muamma. Ama iş icabı da olsa zaman zaman yöreye
giden sevgili kocam o lezzetleri tadarak, bana da gelip anlatarak içimizdeki
yemek aşkını bir nebze olsun köreltmek için elinden geleni yapıyor. Öyle ki “biz Antep'e
lezzetlerine gidemiyorsak onlar bize gelsin”den yola çıkarak yapmaya karar verdi
Kilis Kebabını.
Bu kebap içindeki lezzeti, zırhın et, maydanoz, biber ile sayısı belli olmayan
kere kesilerek birleşmesine borçlu. Tabi bunu yapmak öyle sanıldığı kadar kolay
bir iş değil. Bu saydığım malzemeler hepsi bir seferde doğranmıyor. Sabır ve el
emeği ile önce kuşbaşı etler, sonrasında diğer malzemeler teker teker ilave
edilerek, tekrar tekrar zırh
ile üzerinden geçilerek sonunda kebabın kıyması elde edilmiş oluyor.
Bu iş öyle “kasaptan kıyma aldım, yaptım oldu” demekle olmaz, onu baştan söyleyeyim. Her yemeğin mutlaka bir püf noktası vardır. Ya bir baharat, ya bir son dokunuş yemeğe o eşsiz lezzeti verir. Burada ise işin püf noktası zırh ile hazırlanan bu kıymadır.
Geri kalanı ise, tepsinin altına
patatesleri yerleştirerek, üzerine bu kıymayı yayıp, onun da üzerine domates
dilimlerini yerleştirmekten ibaret. Bu şekilde fırına verilerek, enfes kokular
eşliğinde pişmesini beklemekten başka bir iş kalmıyor bize.
Sadece Kilis Kebabı bize Antep'i anlatmaya, yaşamaya yetmez tabi ki. Antep
yemeklerinin hepsini evde yapmaya kalkmak da hiç o kadar kolay bir şey değil. Ama biz yine de kendi
mutfağımızda elimizden geleni ardımıza koymayarak yeni lezzetlerin peşinde
olacağız. Bu arada en kısa zamanda da Antep'e gidip, yerinde bu lezzetler
ile tanışmak için de çaba göstereceğiz.