Kasım 2009
Yemek yemek için kilometrelerce yol katetmeyi göze alan bizler, acaba kendimiz yemek yapsak nasıl olur sorusuna cevap ararken bulduk Selin'in mutfağını. Bizim mutfakta taş çatlasa dört kişi birbirimize değerek yemek yapabileceğimizden bize gerekli hepimizin girebileceği büyüklükte bir mutfağa sahip Selin’in mutfağına konuk olduk.
Selin evinin yarısını mutfak haline getirip zevkle yaptığı yemek pişirmeyi ve pişirtmeyi kendine iş edinmiş başarılı bir girişimci. Burada çeşitli workshoplar , kurslar ve aktiviteler düzenliyor. İstedikten sonra herkesin yemek yapabileceğine inanarak, onlara bu yolda rehberlik yapıyor.
Selin bize bir takım malzemeler vererek doğaçlama içimizden geldiği gibi yemek pişirebileceğimizi söylerken bizler başlangıçlar, ana yemekler, ve tatlı olmak üzere üç ana grupda işe giriştik. Burada hepimiz aşçı , hepimiz yamak , hepimiz misafir,hepimiz evsahibi, hepimiz AÇTIK.... Bir anda hep bir koldan işe giriştik. Ortaya çıkacak sonucu sabırsızlıkla bekliyorduk.
Mutfak tam bize göreydi, dört ayrı pişirme gurubu, rengarenk tabaklar, eğlenceli kaplar, geniş mekan,önlükler,aşçı şapkaları.... Yok yoktu anlayacağınız.
Menü çok zengindi, et ve tavuk yemekleri, kızartma, başlangıçlar, ve tabiki tatlı....
Hüseyin ve Burak et işi bizden sorulur diyerek iki çeşit et yemeği ve yanına da yoğurtlu kızartma yaptılar...
Arzu tavasındaki tavukları sotelerken tek eliyle sallayarak maharetini gösterdi...
Hüseyin yaptıklarını seçilmiş denekler üzerinde test etti ve onaylattı.....Arzu bu konuda oldukça istekli ağzını açarken Burak ise bir işkenceye maruz kalmış gibi isteksizdi......
Burcu her ne kadar ben yemek işinden anlamam dese de bunun sadece lafta kaldığını bize kanıtladı. Kremayı çırparken göstermiş olduğu zarafet onun çok iyi bir ev hanımın olacağının ipuçlarını bize verdi :) Merdaneyle verdiği mutluluk pozu ise bu işten ne kadar keyif aldığının göstergesiydi....
Tatlı işinin üstesinden gelmek Burcu ile bana kaldı. Pasta yapmak mutfak konusunda en zayıf noktamdı :( Burcu'nun da bu işten hiç anlamadığını cümlealem bildiğinden , bu konuda Selin in bizi yönlendirmesi ile daha önce kenarından bile geçmediğimiz hayal bile edemeyeceğimiz meyveli tartı yaparak bence gecenin en maşekkatli yemeğini yapmış olduk. Hamur açtık, krema yaptık, kıvamını tutturduk..... Üstelik tadı da gayet güzel oldu.....
Burcu o kadar azimliydi ki kendi işini bitirdikten sonra diğer arkadaşlarına yardıma koştu....
Ustalardan işin püf noktalarını öğrendi...
Yemekler ocaklarda pişmeye devam ederken bizler de ojektife poz veriyorduk.....
Yemekler tamamlanıp masaya doğru yola çıkarken pişiricileri ile birlikte poz verdiler.....
Ve masadaki son görüntüler ........
Yemekler gerek görsel sunum, gerek masa düzeni, gerekse lezzet bakımından meşhur lokantalara taş çıkaracak kadar mükemmeldi. Gecenin sonunda tıka basa doymuş bir halde sofradan kalktık.
Bunun üzerine tabi ki bir kahve keyfi yapmak kaçınılmazdı. Hüseyin'in her türlü sabotajına rağmen Burak kahveleri taşırmadan bol köpüklü yapmayı başarabildi......
Artık Selin 'in mutfağından ayrılma vakti geldiğinde , genelde deklanşöre basarak katkıda bulunduğum bu geceye ait son pozu vermesi için Arzu'yu ikna ettim. Ancak şunu kabul ediyorum ki bu gece çektiğim en yapay fotoğraf bu oldu :))))))))
SON SÖZ SELİN'E.......
Bize bu sıcak ev ortamında yemek yapma ve yeme fırsatı verdiğin için teşekkürler ....
2 yorum:
Ne güzel anılarımız varmış bizim yahu:) üstelik ben son pozumu bile çook beğendim...
Hüseyin'le Burak'ın kahvelerini ise hiç hatırlamıyorum. Ama yemekler ve ortam süperooo:)bir ara o öğrendiğin tartdan yine yapsan da yesek:)
Yaparım tabi Arzu'cum, şu doktor diyet olayını bir bitirsin daha neler neler yaparım size :)
Yorum Gönder