24 Ağustos 2010 Salı

Ş Ö H R E T

Ş Ö H R E T !!!!!!!

Şimdi yüksek sesle okuyun yukarıdaki kelimeyi, ne kadar da hoş geliyoır kulağa, h harfine biraz daha bastırarak okuyun tekrar , gizli bir asalet var kelimede.

Her insanın içinde vardır bir şöhret olma arzusu. Hadi hadi bende hiç böyle birşey olmadı demeyin, eminim küçükken eve gelen misafirlerin önünde çıkıp da bir iki şarkı söyleyip raks etmişliğiniz vardır. Mahçup bir yüz ifadesiyle önce nazlanıp sonra gözleriniz halının üzerindeki desenlerde dolaşarak göstermişsinizdir maharetlerinizi. İşte ilk o günlerde atılmıştır içinize şöhret tohumları. Artık siz de kendi çapınızda bir şöhretsinizdir. Anne babalarınızın arkadaşları arasında şöhretiniz yayılmıştır. ' Ayyyy Şengül , bizim Suna'nın ufaklığı bir görmelisin müzik çalınca bir dans ediyor aklın hayalin durur, sanki maksimde program yapıyor haspam.'

Biz bayılırız şöhretlere. Nerde bir kamera görseniz karşısında durup karizmatik bakışınızı fırlatırsınız. Beyaz camdan birisi mutlaka bu bakışı görüp sizi keşfedecektir. Ha bir de kaza ile elinize mikrofon geçmişse işte o zaman şansınız iki katına çıkmış demektir. Şööyle bir iki satır birşeyler mırıldanırsınız. Sizin neyiniz eksiktir ki o beyaz camın içindekilerden. Elbet kader bir gün size de gülecektir.

Bir bakın etrafınıza. Bu şöhret tutkunlarından eminim bir kaç tane göreceksinizdir. Ama ünleri mahalle arasına sıkışıp kalmış, ama mahelleden kurtulanlar kasabanın gözdesi olmuş, kasabayı da geçip şehrin ışıklı sokaklarına serpilmiş nice şöhret arayan , aradığını bulan, bulup da kaybeden , bulunca hayal kırıklığına uğrayan ne kadar çok insan var göreceksiniz.

Dikkat edin de güneş gözlüksüz bakmayın onlara , gözleriniz kamaşmasın.


Hiç yorum yok: