24 Ağustos 2010 Salı

Annemin Çeyiz Sandığı

30/Ocak/2007

Lavanta kokulu bir çeyiz sandığı vardı annemin.Ayda bir oymalı ceviz sandığın kapağını açar mis gibi lavanta kokusunu içine çekerdi. Özenle çıkarırdı annesinden ona kalan kenarları renkli oyalı yazmaları. Okşardı severdi onlarıı ,sonra tekrar katlayıp yerine koyardı.


Annemin sandığı açacağı günleri heyacanla beklerdim. O sandığın başına gittiği zaman hemen koşar diz çökerdim yanıbaşına. Neler vardı içinde o sandığın neler.Hiç kullanılmamış kenarları dantelli beyaz havlular,çarşaflar, rengarenk el örmesi sabun lifleri, tespih torbaları, bakır hamam tasları, nalınlar... Dalıp gidebileceğin bambaşka tertemiz lavanta kokulu bir dünya vardı o sandığın içinde.


Annem bir gün bu sandıkdaki her şey senin olacak dediği zaman sevinçten havalara uçtum. Peki o gün hangi gün diye sorduğumda ‘büyüdüğün gün’ dedi. O zaman vakit kaybetmeden bir an önce büyümeliyim diye düşünerek annemin odasına koştum.

Dolaptan kırmızı uzun gece elbisesini çıkarttım. Altına topuklu kırmızı ayakkabılarını giydim. Makyaj çantasındaki kırmızı ruju önce dudaklarıma sonra yanaklarıma sürdüm. Annem öyle yapardı, ruju dudaklarına sürdükten sonra yanağına da üç nokta yapar eliyle dağıtırdı. Komodinin çekmecesinden inci kolye ve küpelerini alıp taktım. Aynanın karşısında şöyle bir döndükten sonra koşup annem büyüdüğümü göstermek istedim. İki koca adım atmıştım ki yüzükoyun kendimi yerde buldum.

Alnımdan akan kanı görünce çığlığı bastım. Annem telaş içinde yanıma geldi ve ben bir yandan ağlıyor bir yandan da ‘ anne bak büyüdüm ben’ diyordum. Büyümek buydu demek. Daha büyüdüğüm ilk an acı içinde kalmıştım. Bu yaşanacak diğer acıların başlangıcıydı sanki . Lavanta kokulu bir sandık için çektiğim acıya değermiydi.

O an vazgeçtim ben büyümekten. Büyüyüp de acı çekmekten, düşüp de kanlar içinde kalmaktan, düştüğüm yerden kalkamamaktan vazgeçtim. Varsın çeyiz sandığı annemde kalsın ben böyle küçücük çok daha mutluyum……


Hiç yorum yok: